Hakkında

Geia sas,

Ben Melis Eren. 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu, İstanbul'da reklam sektöründe çalışıp yaklaşık 4 yıl önce Hollanda'ya taşınmış; Yunanca'ya ve Yunan müziklerine anımsamakta zorlandığı yaşlarda gönül vermiş biriyim.

Öncelikle söyleyeyim ki, çok küçük yaştan beri tutkunu olduğum Geleneksel Yunan Rembetika müzikleri, şu an burada - bunları yazıyor olmamın sebebidir.


11-12 yaşımdayken, "Yunanca şarkıların çok güzel ve mutluluk verici olduğunu" söylediğimi çok net hatırlıyorum. Nereden, nasıl varmıştım bu kanıya, bilemiyorum. Fakat, henüz 3-4 yaşında, İzmir'de dinlediğimiz Fedon kasetlerinin etkisi olası ihtimal.

Ailem Yunanistan göçmeni değil. Benimki pek bir tanımı olmayan, gönülden gelen, tahmin ediyorum ki bu yüzden başlangıcını hatırlayamadığım bir sevda. Yunanca dinlemek, konuşmak, yazmak, okumak, her biri bir mutluluk sebebi benim için. 

Tam bir süre veremesem de, yıllar içinde, kendi çabamla öğrendim Yunanca'yı. Önce, klasik bir turistik kitap almış, altlarını çize çize "Demek ki bu, şu kelime oluyor." diye, Türkçesi ile eşleştire eşleştire çözdüm ilk cümlelerimi. Hiçbir zaman "bir ders" gibi görmedim Yunanca'yı, sevince, müthiş bir keyif veriyor çünkü. Daima keyifle çalıştım, her bir köşeye kelimeler yazdım, alfabeyi öğrendiğim günlerin verdiği kanatları sırtımdan hiç atmadım.

Yunanistan'dan insanlara, İngilizce ile idare edip, Yunanca kelimeler sorduğum dönemi hatırlıyorum. Yunanca yazabildiğim ama sıkça sözlüğe bakma ihtiyacı duyduğum dönemi hatırlıyorum. Sözlüğe hiç bakmadan yazdığım ama konuşurken "Dur bir düşüneyim, toparlayayım da cevap vereceğim." dediğim dönemi de hatırlıyorum.

Ve en güzeli, şimdiyi, ruhumda hissettiğim şeyin hiç düşünmeden ağzımdan dökülüşünü; Yunanca bir cümleyi okuduktan sonra "A, bu Yunan alfabesi ile mi yazılmıştı?" diye şaşıracak kadar gözümün alışmış olmasını, bazen ağzımdan çıkan bir kelimeyi ne zaman öğrendiğimi bile hatırlamayışımı ve hatta o ana kadar bildiğimi bilmiyor oluşumu, tüm bu güzel gururları yaşıyorum bugün.

Benim için, bu süreçteki en önemli şeyler çok okumak, çok fazla örnek cümle görmek, anlamasam da Yunanca radyo ve televizyon dinlemek -ki aksan çok mühim, bir de, tam anlamıyla Yunanca yaşamak oldu.

Yunanca'ya yeni başlamış olanlara daima, özellikle söylüyorum ki o güzel şarkıları anlamaya, kültürü tanımaya bir başlayınca, bir daha bırakamayacağınız bir keyif, yaşamınızda açılacak yeni bir kapı kazanacaksınız. Yunanca yalnızca bir lisan değil, bir dünya çünkü. 

İlk dönem, lisan ile tanışma dönemi olacak. Sabırlı ve istikrarlı, bir de aşık olursanız bu lisana, kolayca atlatacaksınız. En güzel kısım ise bundan sonra başlayacak...

İster Selanik'e uzansın eliniz, ister Atina'ya, ister adalara; ne olursa olsun daima maviye çıkacak ruhunuz.


Başarı ve sevgi dileklerimle,

Melis


2 yorum:

  1. Çok güzel bir saptama....Son cümleniz harika,her şeyin özeti adeta....

    YanıtlaSil